İtalya’da Milan Üniversitesinde Erasmus+ kapsamında eğitim görmekte olan öğrencilerimiz Beyza Yaman ve Senanur Başaran Dışişleri Bakanlığının öncülüğünde ve çeşitli kurumlarımızın işbirliğiyle düzenlenen başarılı bir işbirliği neticesinde en ağır vakaların görüldüğü ve İtalya’nın Wuhan’ı olarak adlandırılan Milan’dan ülkemize dönüşlerini gerçekleştirdiler. Üniversitemiz oldukça zor günler geçiren öğrencilerimizi en başından itibaren yalnız bırakmamış, gerek İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü hocalarımız gerekse de Uluslararası Ofisimiz öğrencilerimize hem psikolojik hem de lojistik açıdan destek olabilmek için imkânları dâhilinde yoğun çaba göstermişlerdir. Herhangi bir olumsuzluk yaşamadan ülkemize dönen ve üniversitemizde eğitimine devam etmeye başlayan öğrencilerimizi tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz.
Öğrencilerimize yaşadıklarını sorduk: İşte bu süreçte yaşadıkları:
Senanur Başaran:
Erasmus tecrübemiz beklediğimizden çok çok farklı gerçekleşti. Kalbimizde büyük umutlarla gittiğimiz İtalya'da neredeyse hiçbir şey yapamadan bir buçuk ay gibi bir süre geçirdik. İtalya'yı tanımak, oradaki hocalarda ders almak, yeni bir dil öğrenip bölümümüze olan etkilerini yerinde görmek istedik.
Ancak beklediğimiz bu hayaller maalesef gerçekleşmedi ve Covid-19 virüsü yüzünden yurt odalarımızdan çıkamaz hale geldik. Erasmus programımızı iptal etmek zorunda kaldık ancak sağlığımızı ön planda tutmak zorundaydık. Bu nedenle daha sonra THY'nin düzenlediği ek seferle kendimizi Samsun Çarşamba Havaalanı'nda bulduk ve sonrasında yurda yerleştirildik. Bize orada kaldığımız iki hafta boyunca yoğun ilgi ve alaka gösterildi, hem çalışanlar hem de yetkili merciler her türlü ihtiyacımızı karşılamak için ellerinden geleni yaptılar.
Okulumuzdan ve bölüm hocalarımızdan da bu süreçte sürekli olumlu mesajlar ve nasıl olduğumuzu, ihtiyacımızın olup olmadığını soran mesajlar ve aramalar aldık. Karantina sürecimiz bittikten sonra herkesi şehirlerine bıraktılar. Şu an Ankara'da, evimde tekrar bir izolasyon süreci geçiriyorum ve okulumuzun ve hocalarımızın desteğiyle bu dönemki alamadığımız sekiz haftalık ders kaybını ASBU'nun yardımıyla kapatmaya başladım. Hocalarımız bu konuda da oldukça anlayışlı davranıyorlar. Olması gerektiği gibi bir Erasmus süreci geçiremediğimizden dolayı, okulumuzun da bize verdiği sonsuz ilgi ve destekle, tekrar Erasmus programına dâhil olmak istiyoruz. Hepimizin bu ciddi süreci sağlıkla ve sevdikleriyle beraber atlatması dileğiyle.
Beyza Yaman
06.12.2020 tarihinde "Erasmus to Milan Languages" konu başlıklı e-maili almanın sevinci ve Erasmus yapmaya birincisi sırada seçilen öğrenci olmanın verdiği gururla nihayet yıllardır hayalini kurduğum bu paha biçilemez öğrenimi deneyimleme şansı bulmuştum. Ayrıca bu vesileyle, okulumuz Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi'ni temsil edebilecek, kültürümüzü, mutfağımızı ve dilimizi İtalyan halkına tanıtabilecek aynı zamanda; onların kültürlerine, tarihi yapılarına, dillerine ve insanlarının davranış biçimlerine de yakından şahitlik etmiş olabilecektim. Sonunda, hayallerimi gerçekleştireceğim ve başarıya emin adımlar atacağım o gün gelmişti:
"09.02.2020".
Aileme veda ettikten sonra en sevdiğim sınıf arkadaşımla birlikte Sabiha Gökçen Havaalanı'nın Dış Hatlar terminalinde 10.30 seferli uçuşumuzun gerçekleşmesini bekliyorduk. İkimizin de ilk Erasmus ve yurt dışı deneyimi olduğu için heyecanlı ve bir o kadar da meraklı duygular içerisinde uçaktaki yerlerimizi almıştık. 2 saatlik uçuşumuzun ardından Milan'ın Bergamo Havaalanı’na varmıştık. Resmen Leonardo da Vinci'nin çizimlerinin ilham kaynağı ve Shakespeare'ın eserlerine konu olmuş İtalya'nın moda başkenti Milano'daydık. Artık ailemiz olmadan tek başımıza bir birey olarak kendi ayaklarımızın üzerinde durmayı öğrenebilecektik. İlk zamanlar bilmediğimiz bir ülkeye gelme, adapte olma, insanlarla iletişim kurma ve geçimimizi sağlama gibi konularda bazı sıkıntılar yaşayacağımızı biliyorduk ki öyle de olmuştu.
16.02.2020'de okulun Erasmus öğrencileri için düzenlendiği "Milan Üniversitesi ve Şehri'ni Tanıtma" etkinliğine katılma, buram buram tarih kokan yapıların her birinin büyüleyici hikayesini öğrenme ve birçoğunun resmini çekme fırsatı yakalamıştım. Buna ek olarak, kaldığım yurtta mutfak ve çalışma odasının ortak kullanım olması, dünyanın birçok yerinden gelen insanları tanımama ve bolca dil pratiği yapmama olumlu yönde katkı sağlarken onlar için köpüklü Türk kahvemizi yapmış ve yanına geleneksel lokumumuzdan ikram ederek tam not almayı başarmıştım. Ancak ne yazık ki; şu an tüm dünyada özellikle bulunduğum şehir Milan'da yaygın olarak görülen Coronavirus (Covid-19) salgının patlak vermesiyle her geçen gün artan ölüm oranları, getirilen yasaklamalar sebebiyle sosyal hayatımın kısıtlanması, ailemin benim için endişeleri, Milan halkının bir anda panik oluşu ve ülkeme dönebileceğim tüm yolların bir anda kapatılması gibi birçok olumsuz etken ister istemez beni ve arkadaşımı psikolojik olarak olumsuz yönde etkiledi. Hâlbuki daha sonra bu süreci daha soğukkanlı, sağduyulu ve sağlıklı yönetmenin bizim faydamıza olacağını öngörerek virüsten korunma için gerekli maske, eldiven ve dezenfektanlarımız, aklımızda çokça soru ve içimizde biraz korku eşliğinde, T.C. Milano Başkonsolosluğu'nun direktifleriyle 24.03.2020 tarihinde organize edilen Milan'ın Malpensa Havaalanı'ndan saat 20.40'ta kalkan Türk Havayolları'nın TK 1876 seferli tahliye uçağı ile Samsun'un Çarşamba Havaalanına 400 kişilik bir kafile ile iniş yaptık. Bizim için hazırlanan belediye otobüslerine bindirildik ve Samsun'un Münevver Ayaşlı Kız Öğrenci yurdunda 2 hafta zorunlu olarak karantinaya alındık.
Beklediğimin aksine evimin sıcaklığını aratmayan bir misafirlik süreci yaşadım. Şu an İstanbul'daki evimde ailemden ayrı bir odada 8 haftalık kaçırdığım ASBÜ'deki derslerime özlemle ve zevkle çalışıyorum. Ne kadar talihsiz bir durum yaşamış olsam da hepsinin benim için iyisiyle kötüsüyle bir anı olarak kalacağını biliyorum. Yine de Milan Üniversitesi'nde sadece 'bir hafta' yüz yüz eğitim almanın ve gelecek nesillere ışık tutacak öğrenim görmeye hak kazandığım Erasmus deneyimlerimi, tam anlamıyla icra edemeden böylesine kısa bir süre içinde son bulmasının üzüntüsü içerisindeyim. Ne var ki, bu salgının son bulduğu ve kaldığım yerden Erasmus'a devam edeceğim sağlıklı günlere dönmeyi ümit ediyorum.
Ayrıca bu zorlu süreçte bizleri hiçbir zaman yalnız bırakmayan, sürekli arayıp soran ve daima manevi destekte bulunan başta kıymetli hocalarım Mine Özyurt Kılıç ve Muharrem Kaplan olmak üzere tüm hocalarıma ayrı ayrı bir teşekkürü borç bilirim. Son olarak, Atamızın da dediği gibi; "Ey Türk istikbalinin evlâdı! [...]. Muhtaç olduğun kudret, damarlarından asil kanda, mevcuttur." Hiç şüphesizdir ki bizde bu 'asil kan' mevcut olduğu sürece bu buhranlı süreci hep birlikte atlatacağız.